25 Nisan 2010 Pazar

Başlamak

İnsanın paylaşabileceği en gerçek şeyi yalnızlığı olduğu halde; kendinden kaçarcasına, kendi dışındakileri anlatır.

Bunu seçer çünkü, en kolay olanı budur. Bunu seçer çünkü, kendi iç sezişlerinden kurtulmaya çalışırken, kendiyle olan kavgalarını dışardaki başka hiç bir kimsenin bilemeyeceğini, yüreğindeki bu bıcaksı sarp kayalardan kendinden başka hiç kimsenin, daha gerçekçi acı çekemeyeceği kanısındadır.

Başarabildikçe kendinden kaçan bu insan, başka dünyalara yönelir. Onları dillendirmeye, onları kendi içinde şekillendirip yazmaya koyulur.

Oysa siz hem bunun biraz dışında, hem bunun biraz içinde bir sualle; kendimi, kendi yaşantımı betimlememi arzu ediyorsunuz.

Elime ajandamı alıp her defasında kendimi anlatmaya kalkışan ben nedense, okurumla pek barışık değilim.

Okurun merak ettiği sualleri gizli gizli kendime soran ben, o cevapları vermekten çocuksu bir çekingenlikle kaçmışımdır.

Bunu yenebilecekmiyim, inanın bilmiyorum.

Sizden kendimi anlatmak için, biraz daha zaman isterken, size Rainer Maria Rikle'nin; Malte Laurids Brigge'nin Notları'nı oturup biraz daha düşünebilmek adına yolluyorum.

''Yalnızlardan söz etmemiz insanlardan fazla anlayış beklememizdir. İnsanlar neden söz ettiğimizi anlarlar sanıyoruz. Hayır anlamazlar. Bir yalnızı görmemişlerdir asla; ondan tanımaksızın nefret etmişlerdir yalnız. İnsanlar, onu tüketen komşular olmuşlardır; bitişik odanın onu baştan çıkaran sesleri olmuşlardır. İnsanlar patırtı etsinler, onun sesini boğsunlar diye, eşyaları ona karşı kışkırtmışlarıdır. Narinliği ve çocuksu oluşu yüzünden çocuklar, ona karşı birleşmişler ve o her büyüyüşünde yetişkinlerin rağmına büyümüştür. Bir av hayvanı gibi barınağını sezmişler, uzun gençliği sürekli takip altında geçmiştir. Güçten kesilmeyipte ellerinden kaçtıkça, yaptığı şeylere bağırmışlar çirkin deyip kötülemişlerdir yaptıklarını.Ve o bunlara kulak asmadı mı biraz daha ortaya çıkmışlar yiyeceğini bitirmişler, teneffüs edeceği havayı tüketmişler ve iğrensin diye yoksulluğuna tükürmüşlerdir. Bulaşıcı hastalığı olan biri gibi adını kötüye çıkarmışlar, daha çabuk kaçıp gitsin diye ardından taşlar atmışlardır.Ve yıllanmış içgüdülerinde haklıydılar gerçekten; o gerçekten düşmanlarıydı çünkü.''

Hiç yorum yok: