23 Haziran 2010 Çarşamba

Muhal

Var etmek istediğine öylesi bir hevesle koşuyordu ki, ne yapmak istediği hususunda tutarlı üç beş kelime kullanamayacak kadar boşlukta salındığını fark edemedi.

Boşluk büyüdükçe yalnızlığının onu ululaştıracağına dair düşünceleri kibirli ellerini yüreğine götürdükçe vicdanının muhataplılığına değmemecesine büyüdü.

Kendi için yaşıyordu...

Fakat... Kendi çığlıklarının gölgesi, (kendinin) ne ile yaşayacağına yöneltmedi yüreğini...